1. Waytogo
  2. Değişim ve Dönüşüm
  3. KRİZ YÖNETİMİ – 1

KRİZ YÖNETİMİ – 1

Şimdi Paylaş :

EKONOMİK DAR BOĞAZDA KRİZ YÖNETİMİ

“Konkordato” son zamanlarda haberlerde sıkça duymaya başladığımız bir terminoloji. Pandemi öncesi kullanılan adıyla “İflas Erteleme” ya da batıdaki kullanımı ile “Chapter 11”. Bu terimlerin dayanağı olan yasal mevzuat ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu. “İcra” ve “İflas” hiçbirimizin hayatımızda karşılaşmak istemeyeceği, insanın içini tedirgin eden iki ürpertici kelime. İcra ve iflas bir günde başa gelebilecek sonuçlar olmayıp, sinyallerini vererek ilerleyen bir sürecin nihai sonucu. Bahse konu olumsuz netice, belli bir zaman içerisinde gelişen ve normal işleyişten tamamen farklı dinamikleri bünyesinde barındıran tatsız bir yolun eriştiği son nokta. Bu sebeple bu tip durumlar, literatürde Kriz Yönetimini mecbur kılan gelişmeler olarak adlandırılır. Birçok konuda olduğu gibi Kriz Yönetimininde kitaplarda anlatılan teori kısmı ile teoride anlatılmayan ve reel durumlarda vuku bulan pratik kısmını içerir iki farklı yüzü bulunur. Bu yazımda size Kriz Yönetimi’nin literatürde geçen teorik kısmından bahsedeceğim. Serinin ikinci yazısında ise konu hakkındaki geçmiş bireysel tecrübemden gelen pratik kısmını anlatacağım. Bugün bozulmuş bir ekonomik yapıda birçok sıkıntı ile her gün yüzleşmek durumunda kalan profesyonellere ve iş insanlarına bir nebzede olsa ışık tutmasını temenni ediyorum.

 

LİTERATÜRDE KRİZ YÖNETİMİ 

 

Yönetim literatüründe kriz kavramına ilişkin bir tanım birliği bulunmamaktadır. Bu nedenle, konu üzerinde çalışma yapan araştırmacılar farklı kriz tanımları yapmaktadır. Bir araştırmacı krizi etkisi altına aldığı örgütün varlığını potansiyel olarak tehdit eden bir durum olarak tanımlamaktadır (Reilly, 1987:80). Brewton’e göre, karşılaşılan bir durum faaliyetlerde ciddi aksama, devletin kurumsal alanda gerçekleştirdiği düzenlemelerde artma, işletme hakkında kamuoyunda olumsuz algılama, finansal açıdan zorlanma, yönetim zamanını verimsiz kullanma, iş görenin moralinde ve desteğinde zayıflamaya yol açıyorsa kriz olarak nitelendirilebilir (Brewton, 1987:10) Shrivastava ve Mitroff işletmelerde ortaya çıkan krizin bir işletmenin en önemli hedefleri olan ticari hayatını sürdürme ve karlılığı tehdit ettiğini kabul etmektedir (Shrivastava ve Mitroff, 1987:6). *

 

Bir kriz durumundan bahsedilebilmesi için, söz konusu durumun örgütün önemli hedeflerinin birini veya daha fazlasını tehdit etmesi, önemli ölçüde dönüşüme uğramadan önce, kısa bir karar süresine imkan tanıması ve sürpriz olarak ortaya çıkması gerekmektedir (KeownMcMullan, 1997:4). Bir başka tanıma göre kriz, bir örgütün üst düzey hedeflerini tehdit eden, bazen de örgütün yaşamını tehlikeye sokan ve acil tepki gösterilmesini gerektiren; örgütün kriz öngörme ve önleme mekanizmalarının yetersiz kaldığı gerilimli bir durumdur (Can, 1997:312). *

Örgütle çevresi arasındaki uyumsuzluğa, diğer bir ifadeyle krize yol açan çok sayıda faktör bulunmaktadır. Bu faktörleri dış çevre faktörleri ve iç çevre faktörleri şeklinde iki başlıkta ele almak mümkündür. (Ataman, 2002:243). Krize yol açan dış çevre faktörleri içerisinde;

  • sosyokültürel çevre değişiklikleri,
  • politik ve hukuki çevre değişiklikleri,
  • teknolojik çevre değişiklikleri,
  • rekabet koşullarındaki değişiklikler ve tabii felaketler

sıralanabilir. Buna karşılık iç çevre faktörleri arasında ise;

  • işletmenin büyüklüğü,
  • işletmenin içinde bulunduğu hayat safhası,
  • işin özellikleri,
  • yetersiz iletişim, koordinasyon ve kontrol,
  • katı örgüt yapısı,
  • örgütün merkezileşme derecesi,
  • yönetimin yetersizliği

gibi konular bulunmaktadır. *

 

Kriz yönetiminin kendine has özellikleri bulunmaktadır. Bu özelliklerden bazıları ise şunlardır

(Haşit, 2000:65):*

  • Kriz yönetimi öncelikli olarak krizleri önceden görebilen, bunların çeşitlerini ayırt edebilen, bunlara göre gerekli önlemleri alabilen, bunlardan yeni şeyler öğrenebilen ve mümkün olan en kısa sürede toparlanabilen işletmeleri ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.
  • Krizleri önleme yöneticilerin krizleri algılama şekillerine göre değişmektedir. Yöneticiler krizleri tehdit olarak algıladıklarında krizi önlemede başarı olasılığı artmaktadır.
  • Kriz yönetimi başı ve sonu olmayan, süreklilik gerektiren bir uygulamadır.
  • Kriz yönetimi krizlerin türüne göre oluşturulmaktadır. Her kriz türü kendine özgü işaretler ve çözümler içerdiğinden, kriz yönetimi kriz türlerine göre şekillenmektedir.
  • Kriz yönetiminde başarıya ulaşma yöneticilerin kendilerine olan güvenlerinin artmasına ve morallerinin yükselmesine yol açacaktır.
  • Kriz yönetimi önemli, gerekli, zor, karmaşık uzun zaman alan bir süreç olduğundan, esnek, yaratıcı, objektif, atak, cesaretli grup çalışmasını seven, harekete hazır, yeniliğe açık, beklenmeyen durumlarda bilinmeyene ya da istenmeyene de hazır olmayı gerektirir.
  • Kriz yönetiminde iletişim, düzenleme, kontrol, maliyet, kültür, durumsallık, planlama, sistemlerin karmaşıklığı ve birbirine bağlılığı gibi etkenler kriz yönetiminde önem arz etmektedir.
  • Kriz yönetimi bazı yetenekleri ve belirli bir toleransı gösterebilmeyi gerektirmektedir.
  • Krizler stratejik hedefleri de tehdit altına aldığından kriz yönetimi stratejik yönetim kapsamında yer almaktadır.
  • Kriz yönetim ekibi hem fiziksel hem de ruhsal açıdan eğitime tabi tutulmalıdır.

 

* Murat, Prof. Dr. Güven ve Kamuran Mısırlı, (2005); “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Kriz Yönetimi: Çaycuma Örneği”, ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 1, Sayı 1, pp. 3-4, 6-7.

Kategoriler

[vc_tmpac4d86_posts title=”Son Bloglar” number=”5″]