1. waytogo
  2. Self-improvement
  3. Bireysel Farkındalık da ne ola?

Bireysel Farkındalık da ne ola?

Share Now:

Koçluk eğitimlerimi alırken duyduklarımdan aklımda kalan bir cümle; “Farkındalık, bir şeyin farklı olabilme ihtimalini görebilmekle ilgilidir.” Bu bakış açısını “bireysel farkındalık” tamlamasına getirirsek “Bir insanın kendiyle ilgili herhangi bir şeyin farklı olabilme ihtimalini görmesiyle ilgilidir” diyebiliriz.

“Kendimi iletişimi çok iyi kuran biri olarak bilirdim, her ortamda ve her zaman böyle değilmişim. İletişimi iyi kuramadığım durumlar da varmış” diyebilmek gibi. “Kendimi çalışkan olarak bilmezdim, öyle de demezlerdi bana, yetenekli olduğum bir konuda beni geliştiren bir ortamda ben çalışkan biri olabiliyormuşum demek ki” diyebilmek gibi :).

Bu örnekler zannederim sonsuza uzanır. Bireyin kendini fark etmesi oldukça önemli ancak yadsınan bir konu diye düşünüyorum. Çoğu insan kendileri için yapılan plan programa göre bir hayat sürerken, kendilerini fark etmeye ve kendilerindeki değişimleri gözlemlemeye neredeyse hiç odaklanmayabiliyor. Bu çoğu insandan biri de ben(d)im. 2019 yılında koçumla birlikte koçluk görüşmelerini yaparken, şöyle durup baktığımı ve “Bugüne kadar hiç kendimle ilgili bu kadar kapsamlı ve bu kadar uzun süre düşünmemişim” diye düşündüğümü hatırlarım. Bir arkadaş ortamındaki sohbetten koçluk görüşmesi farklıdır, çünkü bir sistematiği vardır. Görüşmenin bir gündemi vardır ve koçluk alan merkezdedir. Dolayısıyla konu raydan kolay kolay çıkmaz ve koçluk alan gündem olarak getirdiği konuya 360 derece bakış açısıyla bakabilir. Bir arkadaşla sohbet ederken ise go oyunu gibi bir beyaz taş bir siyah taş hamle yapar. Bireysel farkındalığı hızlıca kazanabileceğimiz ortamlardan biri birebir koçluk görüşmesidir, diğeri de takım koçluğu ortamıdır.

Bireysel farkındalık konusuna bilimsel anlamda Richard Boyatzis ve arkadaşlarının “Helping People Change” kitabındaki anlatılarıyla değinmek istiyorum. Bu bakış açısını anlamak için şu 4 boyuta birlikte bakalım:

1) İdeal Ben

2) Gerçek Ben

3) Başkaları

4) Kişisel Vizyon Cümlesi

Kitaptaki anlattığı gibi bahsetmek yerine sevgili okur, seninle sohbet eder gibi yazmak istiyorum. İdeal Ben kişinin bireysel farkındalığını yukarıya taşıyıp olduğu halinin potansiyeline neredeyse yaklaştığı halini ifade eder. Örneğin daha ideal halinin daha yapıcı olduğunu düşünebilirsin. Daha çalışkan, daha enerjik belki de kendini daha net ifade eden biri olarak görmek isteyebilirsin. Bunun için içerideki bir ses seni destekler ve “Daha kararlı olabilirsin” der. İmajine etmek yani gözünde canlandırmak uygun ortam sağlandığınca beklenenin çok üstünde bir etki getiriyor. İdealde nasıl biri olduğunu birkaç saniye gözünü kapatıp hayal etmeye ne dersin? Nasıl birini görüyorsun? Ne giymiş mesela? Nasıl bir ortamda? Başını sağa sola çevirsen başka ne görüyorsun? Etrafında kimler var? Sence onun içinde bir his varsa bu his ne olabilir? Peki ne yapıyor? Ne yapmak istiyor? Ağzından birkaç cümle çıksa ne söyler? gibi gibi…

İkinci önemli unsur “Gerçek Ben”. Az önce idealdeki seni tanımaya çalıştık. Peki şimdiki, gerçekteki sen kimsin? Nasıl birisi olarak tanımlarsın kendini? İşte tam bu noktada sürecin üçüncü boyutu olan “başkaları” devreye girer. Nasıl mı?

Boyatzis ve arkadaşlarının bireysel farkındalıkla ilgili şöyle bir anlatımı var. “Başkalarının benim hakkımdaki düşünceleri- Ayşegül enerjik biridir, pozitif biridir……vb. – şeklindedir diye bir tahminim var. Bir de başkalarının benim hakkımda gerçekten söyledikleri var. İşte bu tahmin ve gerçekten söylenenler birbirine ne kadar yakınsa bireysel farkındalık o kadar yükselir.

Bu demek oluyor ki kişinin kendini fark etmesi için başkalarının onun hakkında ne düşündüğüne, ne söylediğine kulak vermesi gerekiyor. Bir kişinin senin hakkında ne düşündüğünden daha farklı bir şey. Etrafındaki çok kişiden duyduklarından, bir nevi kolektifin sesini dinleme becerisinden bahsediyorum. Okulda, işte, ailede, arkadaş ortamında farklı farklı kişilerden sürekli “Sen enerjik birisisin” lafını duyuyorsan, buna yüksek bir bilinçle kulak var. “Yok ne enerjisi ya o senin güzel görüşün” gibi kalıplarla farkındalık fırsatını kaçırma!.

Başkaları önemli 😊. Bireysel farkındalık fazla bireysel gözükse de gene başkaları olmadan olmuyor, biz sosyal varlıklarız.

Yazıyı çok da uzatmadan kişisel vizyon cümlesine gelmek istiyorum. Nasıl ki kurumların vizyonu vardır, gelecekte nerede olacaklarını anlatırlar ve bu vizyon cümlesi hayal ve hedeflerle paraleldir, insanı harekete geçirir. Bir aksiyon alırken vizyonuna hizmet ediyorsa daha çok sahiplenirsin, daha çok odaklanırsın. Vizyonun etkisi günlük hayata doğrudan yansır. 2019’da şöyle bir vizyon cümlesi kurmuştum, hala geçerli; “Türkiye endüstrisini yukarıya taşıyan kişilerden olmak” tam 6 kelime 😀 O zamanlar bilmiyordum en fazla 6 kelimeden oluşacağını… Senin de kendine ait, başkası tarafından manipüle edilmemiş bir vizyon cümlen mutlaka ama mutlaka olmalı. Bu cümle, kendini tanımaya neredeyse hiç vakit ayırmamış birisi için hemen ortaya çıkmaz. Emek ve çaba ve odaklama gerekir. Benim için de zaman alan bir süreç olmuştu. Koçluk görüşmeleri bunun için harika bir ortam ve özellikle kişinin değerlerinin farkında olması, vizyon cümlesini kurması için başrolde diye düşünüyorum. Bir sonraki yazım değerler farkındalığı hakkında olsun mu?

Şöyle bir gözünü kapatıp düşünsen, bu okuduklarından sana ne kaldı? En çok seni ne etkiledi? Neler senin üzerinde pek de etki bırakmadı? “Kendine dair neyi fark ettin?” diye sorsam ne söylersin ? Harika bir gün olsun.


 

Profile photo of Dr. Ayşegül Özkavukcu

 

Dr. Ayşegül Özkavukcu

Endüstri Mühendisi, Eğitmen, Profesyonel Koç, Teknoloji Girişimcisi, Waytogo Kurucu Ortak

categories